Vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi bir cihaz

Teknoloji geliştikçe basit tıbbi cihazların yerini yazılım ve elektroniğe dayalı modern cihazlar aldı. Stetoskop ise basit bir cihaz olmasına karşın, günümüzde hâlâ yoğun olarak kullanıldığı gibi doktorluk mesleğiyle de özdeşleşti. Sümerler’den kalan ve 4400 yıl önce yazılan tıpla ilgili tablet, dünyanın en eski tıbbi dokümanıdır.

Mısır’da M.Ö. 1550’de yazılan Eber Papirüsü’nde, hastalıkların tedavisi açıklanırken insanların iç organlarının çıkardığı seslerden de bahsedilir. M.Ö. 460’ta Kos’ta doğan Hipokrat; hastalarını muayene ederken iç organlarından çıkan sesleri önemserdi.

Kulağını hastaların göğsüne ve sırtına dayayarak hastalık nedeniyle içerde sıvı birikimi olup olmadığını belirlerdi. Hastaların iç organlarını kulak dayayarak dinleme yönteminin, Hipokrat’tan ne kadar önceye uzandığı bilinmiyor. Günümüzde; doktorlar iç organları modern stetoskoplarla dinliyor ve bu tekniğe “oskültasyon” deniliyor.

Stetoskopun Fransa’da icadı

Fransız Rene Laennec; kulağını hastaların göğsüne dayayıp kalp atışlarını ve nefes alışverişlerini dinleyerek tanı koymayı benimsemiş olan bir doktordu. Ancak kadın hastalar için bu yöntemi kullanmaktan çekinirdi. Bu sorunu çözebilmek amacıyla, ağır işiten kişilerin kulaklarına taktıkları huni şeklindeki işitme cihazına benzer bir alet yapmaya karar verdi. Bu tür bir cihazla hastaların kalp atışlarını duyup duyamayacağını anlamak isteyen Dr. Laennec, bir dosya kağıdını rulo yaparak hastasının göğsüne dayadı.

Kâğıt ruloyla hem kalp atışlarını hem de nefes alışverişini duyabildi. Kâğıt yerine ahşaptan yaptığı borularla denemeler yapan Laennec, çam ağacının iyi sonucu verdiğini buldu. Evindeki atölyesinde, 30 santimetre uzunluğunda ve 3,5 santimetre çapında boru şeklinde çamdan bir dinleme cihazı yaptı. Cihazın bir ucu kulağına uyacak boyutta, diğer ucu da huni şeklindeydi. Cihazın huniye benzeyen ucunu; hastaların sırtına veya göğsüne bastırıp, diğer ucunu kulağına dayayarak kadın hastalarını da muayene etmeye başladı.

Duyduğu seslerin özelliklerini ve hastalıklara koyduğu tanıların kayıtlarını tuttu. Yeni cihaza bir isim ararken; sonometre ve tıbbi kornet gibi isimleri düşündü ama sonunda, Yunanca göğüs ve görme anlamındaki kelimelerden stetoskop adını türetti. Dr. Laennec, stetoskop yapım tekniğini ve stetoskopla hastalıkların nasıl teşhis edileceğini anlatan Tıbbi Oskültasyon adlı kitabını 1819’da yayımladı. Kısa sürede stetoskop; tüm dünyada yaygınlaştı ve 1851’de İrlandalı A. Leared, stetoskopu iki kulakla dinlenebilir hale getirdi.

Amerikalı G. P. Camman, 1852’de diyafram taktığı stetoskopu modern formuna kavuşturdu. Stetoskoplar, 1960’lardan itibaren yeni malzemeler çıktıkça daha da geliştirildi.

Son yıllarda Doppler stetoskop ve elektronik stetoskoplar yapıldı. Elektronik stetoskopta, sesler elektronik veriye dönüştürülerek birkaç kat yükseltilebiliyor. Acil durumlar ve gelişmekte olan ülkeler için 3D yazıcılarla çok ucuz plastik stetoskoplar yapılmaya başlandı. Bu sayede, modern cihazları olmayan bölgelerdeki hastaları muayene ve tedavi etme olanağı doğdu.

vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi cihaz bilgi90'dan bulabilirsiniz

Stetoskop

Vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi bir cihaz

Stetoskop, vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi bir cihazdır. Stetoskop genelde üç ana kısımdan meydana gelir;

Bazı stetoskoplarda ayrıca çan denilen ve alçak perdeden sesleri yükseltmeye yarayan bir kısım da bulunur. Diyafram, stetoskobun tüp kısmının ucunda bulunan ve dinlenmek istenen bölgeye değdirilen yassı koni şeklinde bir parçadır. Bu parçanın içinde ortamdan yalıtılmış bir zar vardır. Yüzeydeki sesle titreyen zar konik parça içindeki havaya basınç uygular ve bu basınç tüp içinden kulaklığa kadar ulaşır ve uygun yapıdaki kulaklık parçaları, sesi kulak içine yayar. Basit bir mantıkla çalışan stetoskop, bir nevi mekanik yükselticidir.

Stetoskopla en çok dinlenen sesler şunlardır;

Ayrıca kan basıncını ölçmek için de kullanılır.

Stetoskop ile vücuttaki sesleri dinleme işine oskültasyon (auscultation) denir. Oskültasyon, tecrübe gerektiren bir teşhis yöntemidir. Stetoskop ile kulağa ulaşan sesin normal olup olmadığını anlamak, eğitim ve deneyim gerektirir. Mesela kalpten yayılan birçok ses vardır ve bu seslerin bazısı insandan insana farklılık gösterebilir.

Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]

MÖ 400 yılında Hipokrat, kalpten gelen sesleri, göğüs kafesinin içinde kaynayan sirkeye benzetmişti. 2000 yıl sonra, 17. yüzyılda William Harvey, bu sesi akan suyun çıkardığı şırıltı olarak açıkladı.

1816 yılında Rene Theophile Hyancinthe Laennec, kağıdı rulo yaparak bir ucunu hastanın kalbine diğer ucunu kulağına dayayıp kalp sesini dinledi. Kısa süre sonra rulo kağıdın yerini bir tüp aldı ve bu da stetoskobun başlangıcı oldu. Yunanca bir kelime olan stetoskop; stetos (göğüs) ve skopein (bakmak) kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Günümüzdeki haline gelmesi için çeşitli malzemelerle deneyler yapıldı. En iyi ses iletimi, 30 cm.lik tahta silindirden elde edildi. Bu alet ile kalp sesleri daha net ayrıştırılmaya başlandı.

1829'da, Dr. Charles Williams, Laennec stetoskobunu iki parçaya bölerek geliştirdi ve değişik açılara bükülüp katlanabilen bir cihaz haline getirdi. 1830 ve 1840 yıllarında tek kulaktan dinlemeli ve dayanıklı kauçuktan, doktorların kalp ve akciğer dinlemelerine açısal hareketlerle kullanım kolaylığı sağlayan stetoskoplar geliştirildi. 1852'de ilk çift kulaklıklı stetoskoplar kullanıldı. Amerika'dan P. Camman ve İngiltere'den Alfred Leared, aynı zamanlarda bu aleti değişik biçimlerde ortaya çıkardı. Camman tarafından üretilen cihaz; 1 inç'lik ahşap çan bağlı tüplere doğru incelen spiral telli, yayla metal dinleme tüplerine bağlı, kullanımı kolay ve konforlu idi. Sonraki 40 yılda stetoskop tasarımı çok az değişime uğradı.

1894'te İtalyan Bianchi ile Amerikalı mühendis R.C.M. Bowles'ın çalışmaları, göğüs kafesi için kullanıldı. Bunları diyafram ve çanın yararları üzerine tartışmalar izledi. Çan ve diyaframa olan ihtiyaç artışı ile 1926'da Lad Howard Sprague ilk çan ve diyafram birleşimini bugünkü şekline getirdi.

1940'ta Sprague, Maurice Rappaport ile birlikte çalışarak stetoskobun bilimsel fizik prensiplerini belirledi.

1958'de İngiliz kardiyolog Dr. Aulrey Leatham'ın stetoskobu, sadece çan ve diyafram birleşimi olmayıp, ilkinin içinde ikinci en küçük çanı içeriyordu. Bir manivela sayesinde çocuklar için kullanıma imkân sağlıyordu.

1961'de Amplivex tarafından elektronik stetoskop geliştirildi. Bu cihaz vakumlu tüp teknolojisi ile avantaj sağlıyordu. Uygun ağırlığı ve uygun boyu ile kullanıma elverişli bir cihaz oldu.

Elektronik stetoskoplar[değiştir | kaynağı değiştir]

Mekanik stetoskoplar hafif ve taşınabilir oldukları için kullanımları kolaydır ancak sadece uzman kişiler tarafından yorumlanabilecek veri sunar. Elektronik stetoskoplar ise elde edilen veriyi kullanıcıya yorumlanmış bir şekilde sunabilmektedir.

Elektronik stetoskoplar fazla yaygınlaşmamıştır, gelişmekte olan bir teknolojidir ve pahalıdır. Doktorlar mekanik stetoskopları tercih etmektedir.

Elektronik stetoskopların çalışma prensipleri

Elektronik stetoskop, sesi öncelikle bir dönüştürücü yardımıyla elektriksel bir niceliğe dönüştürür. Havanın titreşimini elektrik işaretlere dönüştüren basınç algılayıcıları kullanılarak vücuttaki sesler elektronik ortama aktarılır. Bu iş için mikrofonlar kullanılır. Kullanılan mikrofonların yalıtılmış olmaları gerekir, çünkü ortamdaki sesler vücuttan gelen sese eklenerek çıktıyı bozar.

Mikrofonla gerilime dönüştürülen ses çok zayıf ve gürültülüdür. Çeşitli filtre ve yükselteç devreleriyle iyileştirilen işaret (sinyal) daha sonra çıktı (ses, görüntü, teşhis sonuçları vs.) olarak sunulmak için örneksel (analog) veya sayısal (dijital) bir sisteme aktarılır. Sayısal verinin işlenmesi daha kolay olduğu için elektronik stetoskoplar genelde sayısal olarak tasarlanır. İyileştirilmiş işaret önce örneksel-sayısal çeviriciyle sayısal değerlere dönüştürülür ve daha sonra da bir işlemci tarafından işlenerek çıktı halini alır.

İşaret çözümlemesinde sayısal işaret işleyicilerden (İng. Digital Signal Processor) yararlanılması çıktının kalitesini artırır. Sayısal işaret işleyici yardımı ile veriler üzerinde filtreleme-yorumlama vs. her türlü işlem kolayca yapılabilmektedir.

Yazı kaynağı : tr.wikipedia.org

Stetoskop İcadı, Stetoskop Nedir?

Yazı kaynağı : www.gelisenbeyin.net

Vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi bir cihaz

Doktorların vücuttaki sesleri dinlediği aletin adı nedir?

Vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi bir cihaz

Göğüs, kalp ve sırtı dinlemeye yarayan ve doktorların teşhis koyabilmek için kullandığı aletin adına ve özelliklerine bir bakalım...

Tıbbi ve doktorla özdeşleşmiş bir alettir... Bir çeşit sağlık açısından dinleme cihazıdır.

Nereler dinlenir?

Vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan aletin adı STETOSKOP'tur.
Göğüs, kalp ve sırt dinlenir.

Diyafram, tüp (elastik boru şeklinde) ve kulaklıktan oluşan stetoskop ile kalp atışı, akciğerdeki sesler, bağırsak ve midedeki sesler ile nabız dinlenir. Kan basıncını ölçmek için de kullanılır.

Neye yarar?

Doktorların dinlemeye dayalı olarak teşhis koymasına yardımcı olur.
Ki bazı değerlendirmelerde stetoskop ile doğru teşhis koyabilmenin tecrübeyle doğru orantılı olduğu vurgulanır. Sebebi ise özellikle kalpten çok farklı seslerin gelmesi olarak gösterilir.

Stetoskop nasıl icat edildi?

Prof. Dr. Ural Akbulut'un araştırmasındaki bilgilere bakarak stetoskopla ilgili bilgileri detaylandıralım...

Fransız doktor Rene Laennec; tanılarını kulağını hastaların göğsüne dayayıp kalp atışlarını ve nefes alışverişlerini dinleyerek koyuyordu.

Kadın hastalarda bu yöntemi denerken o kadar da rahat değildi, çekinirdi.

Bunun için de bir yöntem buldu..

Ağır işiten kişilerin kulaklarına taktıkları huni şeklindeki işitme cihazına benzer bir alet yapmaya karar verdi. Ki ilk adımı bir dosya kağıdını rulo yaparak hastasının göğsüne dayayarak attı. Kağıt ruloyla hem kalp atışlarını hem de nefes alışverişini duydu. Kağıt yerine ahşaptan yaptığı borularla denemeleri sürdürdü. Çam ağacının iyi sonuç verdiğini buldu.

Evindeki atölyesinde, 30 santimetre uzunluğunda ve 3,5 santimetre çapında boru şeklinde çamdan bir dinleme cihazı yaptı. Cihazın bir ucu kulağına uyacak boyutta, diğer ucu da huni şeklindeydi. Cihazın huniye benzeyen ucunu; hastaların sırtına veya göğsüne bastırıp, diğer ucunu kulağına dayayarak kadın hastalarını da muayene etmeye başladı. Duyduğu seslerin özelliklerini ve hastalıklara koyduğu tanıların kayıtlarını tuttu.

Stetostop ne demek?

Bu yeni cihaza bir isim ararken; sonometre ve tıbbi kornet gibi isimleri düşündü ama sonunda, Yunanca göğüs ve görme anlamındaki “stetoskop” adını türetti.

Stetoskopun gelişim süreci

Doktor Laennec, stetoskopla hastalıkların nasıl teşhis edileceğini anlatan “Tıbbi Oskültasyon” adlı kitabını 1819’da yayımladı. Stetoskop; tüm dünyada yaygınlaştı ve 1851’de İrlandalı A. Leared, stetoskopu iki kulakla dinlenebilir hale getirdi. Amerikalı G. P. Camman, 1852’de diyafram taktığı stetoskopu modern formuna kavuşturdu. Stetoskoplar, 1960’lardan itibaren yeni malzemeler çıktıkça daha da geliştirildi. Son yıllarda Doppler stetoskop ve elektronik stetoskoplar yapıldı. Elektronik stetoskopta, sesler elektronik veriye dönüştürülerek birkaç kat yükseltildi.

Yazı kaynağı : bisorubicevap.com

Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

Steteskop nedir nasıl çalışır?

Stetoskopta bulunan diyafram hastanın dinleneceği bölgeye yerleştirilir, vücut sesleri diyaframı titreştirir ve böylece stetoskop hortumuna akustik basınç dalgaları oluşturur. Oluşan basınç dalgaları boş metal kulaklıklara ve doktorun kulaklarına iletilir.

Steteskop nerelerde kullanılır?

Steteskop, tıp uzmanları tarafından bir hastanın göğüs boşluğunu, kalbini ve çeşitli nabız noktalarını dinlemek için kullanılan bir teşhis aletidir.

Steteskop çeşitleri nelerdir?

Steteskop Çeşitleri Nelerdir?.
Çift Taraflı.
Yetişkin..
Pediatrik..
Kardiyolojik..

Doktorun kulağına takarak dinlemesine ne ad verilir?

Hastaların iç organlarını kulak dayayarak dinleme yönteminin, Hipokrat'tan ne kadar önceye uzandığı bilinmiyor. Günümüzde; doktorlar iç organları modern stetoskoplarla dinliyor ve bu tekniğe “oskültasyon” deniliyor.