Cenaze namazında kadın için nasıl niyet edilir

Cenazeye kar�� ve k�bleye y�nelik olarak saf ba�lan�r, niyet edilir.

�mam olan z�t tekbir alarak ellerini namazda oldu�u gibi ba�lar. Cemaat de gizlice tekbir alarak ellerini ba�larlar.

Tekbirin arkas�ndan hem imam hem cemaat, "ve celle sen��ke" c�mlesini ilgili yere ekleyerek i�lerinden "S�bh�neke"yi okurlar.

Ard�ndan imam elleri kald�rmadan Allah�ekber diye a��ktan tekbir al�r. Cemaat de ellerini kald�rmadan gizlice tekbir al�r. Bundan sonra hepsi i�lerinden Allah�mme salli ve Allah�mme b�rik dualar�n� okurlar.

Tekrar ayn� �ekilde eller kald�r�lmadan Allah�ekber diye tekbir al�n�r. Bilenler cen�ze duas�n�, bilmeyenler de, dua niyetiyle �Fatiha� suresini okur.

Bu duadan sonra yine Allah�ekber denilip eller kald�r�lmadan tekbir al�n�r ve arkas�ndan �nce sa�a sonra sola imam y�ksek sesle, cemaat al�ak sesle sel�m verir.

Cenaze Namaz� Duas�

Erkek cenaze i�in cenaze namaz� duas�.

"All�h�mma'�fir lihayyin� ve meyyitin� ve ��hidin� ve gaibin� ve zekerin� ve �ns�n� ve sagýrin� ve keb�rin�. All�h�mme men ahyeyteh� minn� fe ahyih� ale'l-isl�m ve men teveffeyteh� minn� fe teveffeh� ale'l-�m�n. Ve hussa h�ze'l-meyyite bi'r-ravhi ve'r-r�hati ve'l-ma�fireti ve'r-r�dv�n. All�h�mme in k�ne muhsinen fe zid f� ihs�nih� ve in k�ne m�s�en fe tec�vez anh� ve lakkihi'l-emne ve'l-b��r� ve'l-ker�mete ve'z-z�lf�, bi rahmetike y� erhame'r-r�him�n"

(Anlam�: Allah�m! Dirimizi, �l�m�z�, burada bulunanlar�m�z� bulunmayanlar�m�z�, erke�imizi kad�n�m�z�, k�����m�z� b�y���m�z� ma�firet buyur, ba���la. Allah�m! Aram�zdan ya�atacaklar�n� �sl�m �zere ya�at, �ld�receklerini iman �zere �ld�r. �urada duran �l�ye, kolayl�k ve rahatl�k ver, onu ba���la. Bu ki�i, iyi bir kimse idiyse sen onun iyili�ini art�r; e�er k�t� davranm�� g�nahk�r bir kimse idiyse, sen rahmet ve merhametinle onlar� g�rmezden gel. Ona g�ven, m�jde, ikram ve yak�nl�k ile mukabele et. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Allah�m).

�len ki�i �ocuk gibi m�kellef olmayan bir kimse ise, duadaki ve men teveffeyteh� minn� fe teveffeh� ale'l-�m�n (�ld�receklerini iman �zere �ld�r) c�mlesi yerine All�h�mme'c�alh� len� feratan, All�h�mme'c�alh� len� ecren ve zuhran, All�h�mme'c�alh� len� ��fi�an m��effe�an (Allah�m! Sen onu bizim i�in �nden g�nderilmi� bir sevap vesilesi yap, ecir vesilesi ve �hiret az��� eyle, onu bize �efaati kabul edilen bir �efaat�i eyle!) diye dua edilir.

�len ki�i kad�n ise,

Duan�n ana metni ve anlam� ayn� kalmak �zere, duadaki � ve hussadan sonraki zamirler kad�n yerini tutacak �ekilde ��yle de�i�tirilir: Ve hussa h�zihi'l-meyyite bi'r-ravhi ve'r-r�hati ve'l-ma�fireti ve'r-r�dv�n. All�h�mme in k�net muhsineten fe zid f� ihs�nih� ve in k�net m�s�eten fe tec�vez anh� ve lakkiha'l-emne.

Kaynak:�lmihal, I, �man ve �badetler, �sam, T�rk Diyanet Vakf�, �stanbul, 1999

Kad�nlar�n Cenaze Namaz� K�l�p K�lamayaca�� ve Bunlar�n Saflardaki Durumu

Cenaze namaz� ise farz-� kifayedir. Cenaze namaz�n�n cemaatle k�l�nmas� �art olmad��� gibi; ister erkek, ister kad�n olsun tek bir m�sl�man�n k�lmas�yla kifai farz yerine gelmi� olur. G�r�ld��� �zere, gerek m�kellefiyet gerek h�k�m bak�m�ndan cenaze namaz�nda kad�n ile erkek aras�nda hi� bir fark yoktur.

Saflar�n d�zenlenmesine gelince:

�slami h�k�mlere g�re, sadece namaz k�larken de�il, ihtiya� ve zaruret bulunmad�k�a kad�nlar�n erkekler aras�na kar��may�p, uygun olan ayr� bir yerde bulunmalar� uygun olur. Bu itibarla ister cenaze, ister hangi namaz olursa olsun, kad�nlar erkeklerle birlikte namaz k�ld�klar� takdirde, erkeklerden ayr�, uygun bir yerde namaza durmalar� gerekir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.) namaz saflar�n� �nce erkekler, sonra erkek �ocuklar en arkada da kad�nlar olmak �zere d�zenlemi�;

"Namazda erkek saflar�n�n en faziletlisi en �nde olan�, fazileti en az olan� ise en arkada bulunan�d�r. Kad�n saflar�n en faziletlisi ise en arkada kalan�, en az faziletlisi ise en �nde olan�d�r." buyurmu�tur. *

S�nnet olan saflar�n b�yle olmas�d�r. S�nnete uymayarak, kad�nlar erkek saflar� aras�na kar��arak imama uyarlarsa, Hanefi mezhebine g�re r�ku ve secdeli namazlarda kad�nlar�n arkas�nda ve hizas�nda kalan erkeklerin namazlar� fasit olmu� say�l�r. Bu duruma sebep olan kad�nlar da g�nah i�lemi� olurlar. Bu durum, r�ku, ve secdesi bulunmayan cenaze namaz�nda meydana gelirse, erkeklerin namaz� fasit olmazsa da, s�nnete (yani Hz. Peygamber (s.a.) 'in d�zenlemesine) ayk�r� hareket edildi�i i�in mekruh olur.

* M�slim, Salat , 132;Ebu Daud, Salat, 97. Tirmiz.i, Mevak�t, 52; Nesai, �mame, 32; �bn Mace, �kame, 52

555- Yıkanıp hazırlanan müslüman bir ölü, ön tarafa konarak onun namazı kılınmak üzere müslümanların abdest almaları ve kıbleye yönelmiş bulunmaları farz-ı kifayedir.

556- Cenaze namazının şartı niyettir. Bu niyetle ölünün kadın veya erkek, kız çocuk veya oğlan olduğu tayin edilir, imam olan zat, Allah Teala`nın rızası için, hazır olan cenaze namazını kılmaya ve o cenaze için dua etmeye niyet ederek namaza başlar, imamete niyet etmesi gerekmez; ister cemaat arasında kadın bulunsun, ister bulunmasın.

Cemaattan her biri de, Allah rızası için o cenaze namazını kılmaya ve onun için duaya ve imama uymaya niyet eder.

Ölü erkek ise, "şu erkek için", kadın ise "şu kadın için" diye duaya niyet edilir. Çocuklar için de bu şekilde niyet edilir. Cemaattan biri, ölünün erkek mi, kadın mı, büyük mü, küçük mü olduğunu bilmediği zaman, "üzerine imamın namaz kılacağı ölüye, imamla beraber namaz kılmaya ve dua etmeye" diye niyet eder.

557- Cenaze namazının rükünleri kıyam ile tekbirdir. Sünnetleri de, hamd ve sena etmek, salat ve selam getirmek, hem ölüye hem de diğer müslümanlara dua etmekten ibarettir. Duanın rükün olduğunu söyleyenler de vardır. Namaz şöyle kılınır: Cenazeye karşı ve kıbleye yönelik olarak saf bağlanır, niyet edilir. İmam olan zat, ellerini namazda olduğu gibi bağlar. Cemaat da gizlice tekbir alarak ellerini bağlarlar. Bu tekbir bir bakıma bir rükündür, bir bakıma da bir şarttır. Bu tekbirin arkasından hem imam, hem de cemaat "Sübhaneke"yi okurlar. (Buna: "Ve celle senaüke"yi de eklerler). Sonunda ellerini kaldırmaksızın "Allahü Ekber" diye imam aşikâre tekbir alır. Cemaat da, ellerini kaldırmaksızın gizlice tekbir alır. Bundan sonra hepsi gizlice "Allahümme Salli ve Allahümme Barik" dualarını okurlar. Tekrar aynı şekilde "Allahü Ekber" diye tekbir alınır. Bu defa da ölüye ve diğer müminlere gizlice dua edilir. Bu duadan sonra yine "Allahü Ekber" denilip tekbir alınır ve arkasından önce sağ tarafa, sonra da sol tarafa imam yüksek sesle, cemaat da gizlice selam verirler. Böylece namaz tamamlanmış olur. Bu vacib olan selam ile ölüye, cemaata ve imama selam verilmesine niyet edilir. Bazılarına göre bu selamda ölüye niyet edilmez.

(Cenaze namazında Fatiha süresinin okunması, Şafiîlerce bir rükündür. İlk tekbirden sonra okunması daha faziletlidir. Hanbelîlerce de bu bir rükündür. Birinci tekbirden sonra okunması vacibdir. Malikîlere göre okunması tenzih yolu ile mekruhtur.)

558- Erkek cenaze namazında şöyle dua edilmesi naklolunmuşutur: (*)

559- Ölü, erkek çocuk ve aslen mecnun ise Yukardaki duada geçen: "Ve men teveffeytehu minna feteveffihi alel-iman" cümlesinden sonra şöyle dua edilir: (**)

560- Ölü erkek değil ise, duadaki zamirler müennes (dişi) zamirleri olarak şöyle değiştirilir.

561- Cenaze namazında öteden beri nakledilen duaları bilmeyenler, kolaylarına gelen başka uygun duaları okuyabilirler. Bunlar arasında: "Rabbenâ âtina fiddünya haseneten..." ayetini okusalar kafi gelir.

Şöyle dua edebilirler: (***)

562- Cenaze namazının asıl rüknü olan tekbirler, anlatıldığı gibi, üçtür. İlk tekbirle beraber hepsi dört tekbir etmiş olur. İmam bir beşinci tekbir daha alacak olsa, cemaat buna uymaz.

563- Cenaze namazında cemaatın bulunması şart değildir. Yalnız bir erkeğin veya yalnız bir kadının cenaze namazını kılması ile de bu farz yerine getirilmiş olur. Cenaze namazı cemaatla kılındığı zaman imam olmaya en çok hak sahibi bulunan, en geniş yetkiye sahib idarecilerdir. Bunlardan sonra cuma namazını kıldıran imam gelir. Sonra iyi bir hal sahibi bulunan mahalle veya kabile imamıdır. Daha sonra da ölünün veraset sırasına göre velisi bulunanlardır.

564- Bir veli, namaz kılma sırası kendisine gelmişse, başkalarına namaz kıldırma iznini verebilir. Derecesi önde olmayanlardan başkası velinin izni olmadıkça namaz kıldıramaz. Eğer kıldıracak olsa, veli de yeniden namaz kılar ve başka bir cemaata da kıldırabilir. Fakat başkası yeniden kıldıramaz ve dereceleri eşit olan velilerden biri kıldırınca veya kıldırmasına izin verince, diğerlerinin artık kıldırmaya yetkileri kalmaz. Çünkü velayet hakkı, her birine tam ve eşit olarak ayrı ayrı sabit olmuştur.

Ölen bir kadının velisi bulunmazsa, namazı kıldırmaya kocası, sonra komşuları hak sahibidirler. İmamı Azam`dan bir rivayete ve Ebû Yusuf`un görüşüne göre, ölünün namazını kıldırmak görevinde, velisi herkesden önce gelir.

(İmam Şafiî`nin görüşü de, İmam Ebû Yusuf`un görüşü gibidir.)

565- Bir ölünün namazını yalnız kadınlar kılacak olsalar, bu caiz olur ve farz yerine gelmiş olur.

Kadınların cemaat halinde cenaze namazını kılmaları da caizdir, fakat teker teker kılmaları müstahabdır.

566- Birkaç cenaze bir araya gelse, bunların ayrı ayrı namazlarını kılmak daha iyidir. Hangisi önce getirilmişse, onun namazı önce kılınır. Hep beraber getirilmişlerse, en faziletlisi öne alınır. Bununla beraber hepsine bir namaz da yetişir. Böyle topluca namazları kılınınca, imamın önünde erkek ölü bulundurulur. Diğer ölüler de saf halinde veya birbiri hizasında göğüsleri imama karşı olarak sıraya konurlar. Şöyle ki: imama karşı önce erkekler, sonra erkek çocuklar, sonra kadınlar ve daha sonra da kız çocukları konur.

567- İmam, ölünün göğsü hizasında durur. Cemaat da hiç olmazsa üç saf bağlar. Cenaze namazında safların en faziletlisi en arkada olanıdır.

568- Cenaze musalla`ya (namaz için hazırlanan yere) baş tarafı imamın soluna gelecek şekilde konulmuş olursa namaz caiz ise de, günah işlenmiş olur.

569- Cenaze namazına başlandıktan sonra gelip cemaata katılan kimse, hemen tekbir alır, noksan kalan tekbirlerini de dua okumaksızın birbiri peşinden alır, böylece cenaze musalladan kaldırılmadan tekbirlerini tamamlayıp selam verir.

Yine, imamın dördüncü tekbirinden sonra cemaata katılan kimse, hemen tekbir alarak imama uyar, imamın selamından sonra da üç tekbiri kaza eder. Fetva bu şekildedir. Diğer bir görüşe göre, imamın alacağı tekbir beklenir, imam tekbir almadıkça cemaata katılmak olmaz.

570- Şiddetli yağmur gibi bir özür bulunmadıkça cenazeyi cami içine alarak namazını orada kılmak tenzihen mekruhtur. Cenaze mescidin ön tarafına konularak imam ile cemaatın bir kısmı cenaze ile beraber, bir kısmı da mescid içinde durur, saflar da bitişik olursa, kılınacak namaz mekruh olmaz. Birçok büyük camilerde de adet bu şekildedir. Bundan Mescîd-i Haram müstesnadır. Onun içinde her türlü namaz kılınır. Cenaze namazını kabristanda kılmak da uygun görülmemektedir.

571- Cenaze namazında kadınlar erkeklerin arkasında saf bağlar, çünkü kadınlar için safların en hayırlısı, en geride bulunan saftır. Bununla beraber bir kadın erkeğin yanında durarak cenaze namazını kılsalar, namazları bozulmaz. Çünkü bu namaz mutlak (rûku ve secdeli) bir namaz değildir.

572- Kıble yönü araştırılıp ona göre namaz kılındıktan sonra, hataya düşüldüğü anlaşılırsa, namaz iade edilir. Fakat cemaatın abdestsiz bulunduğu anlaşılırsa, namaz iade edilmez; çünkü imamın namazı sahih olunca, bununla cenaze, namazının farziyeti yerine gelmiş olur.

573- Güneşin doğması, batması ve zeval yaklaşması vakitlerinde cenaze namazı kılmak mekruhtur. Bununla beraber bu vakitlerde kılsalar, iade gerekmez. Bu vakitlerde cenazeyi gömmek mekruh değildir.

574- Huzurda bulunmayan (gaib) bir ölü üzerine namaz kılmak caiz değildir. Çünkü kıble yönünden sapma hali olur. Doğu tarafında bir ölü olsa, namaza kıbleye doğru durulunca, ölü arkada veya solda kalır. Ölüye doğru dönülünce de kıbleden sapılmış olur.

(Malikîlere göre de ölünün huzurda bulunması şarttır. Fakat Şafiîlere göre, gaib üzerine de namaz kılınabilir. Çünkü Peygamber Efendimiz Necaşî`nin cenaze namazını bu şekilde kılmıştır. Buna cevab olarak deniliyor ki, bu Peygamber Efendimize mahsus bir iştir. Onun için bazı özel hallerin bulunması mümkün olan şeylerdir. Hanbelîlere göre de, aradan bir aydan fazla geçmemiş olunca gaib üzerine cenaze namazı kılınabilir.)

575- Namazı kılınmayarak gömülen ve üzerine toprak atılmış bulunan, bir cenazenin henüz dağılmamış olduğuna dair kuvvetli bir kanaat varsa, ölünün hakkını ödemek için kabri üzerine namazı kılınır. Yıkanmadan gömülmüş olsa da, yine böyle yapılır. Fakat çürüyüp dağıldığına dair kuvvetli bir zan varsa, artık namazı kılınmaz. Çürüyüp çürümemek üzerinde kuvvetli olan görüş esas alınır.

(Cenaze namazının farziyeti icma ile sabittir. Bu icmâ`nın delili de: "Ve salli aleyhim = Müslüman cenazeler üzerine namaz kıl` ayeti kerimesi ile Hazret-i Peygamberin uygulamasıdır. Malikî fıkıh alimlerinden Aliyyü`l-Adevî, haşiyesinde diyor ki: Cenaze namazının Mekke`de mi, yoksa Medine`de mi, meşru kılındığı üzerinde bazı fıkıh alimlerinin tereddüdü vardır. Bazı hadis-i şeriflerin zahirine bakılırsa, Medine-i Münevvere`de meşru kılındığı anlaşılmaktadır. Resulü Ekremin Medine-i Münevvere`de Bera ibni Ma`rur`un kabrini ziyaret ederek üzerine ilk cenaze namazını kılmış olduğu rivayet edilmektedir.)

576- Diri olarak doğduğu bilinen veya bedeninin çoğu diri olarak çıkan bir çocuk yıkanıp namazı kılınır. Böyle olmayınca, yalnız yıkanır, üzerine namaz kılınmaz.

577- Bir ölü yıkanmadan veya unutularak yalnız bir organı yıkanmadan kefene sarılacak olsa, kefen açılır ve yıkanması tamamlanır. Üzerine namaz kılınmış idi ise, namaz iade edilir. Kabre konulup da üzerine henüz toprak atılmamış olduğu takdirde de hüküm böyledir. Fakat toprak atılmış bulunursa, artık kabirden çıkarılması haramdır. Yıkanma işi üzerinden düşer. Yalnız kabri üzerine tekrar namazı kılınır. Benimsenen görüş budur. Kefensiz olarak kabre konulduğu zaman da, artık kabri açılmaz.

578- İntihar eden (kendini öldüren) üzerine namaz kılınır. İmam Ebû Yusuf`a göre, intihar hata ile veya şiddetli bir ağrıdan dolayı olmadıkça, intihar edenin namazı kılınmaz.

579- Anasını veya babasını haksız olarak kasden öldüren kimsenin namazı kılınmaz.

580- Savaş halinde öldürülen eşkiya ve yol kesiciler yıkanmaz ve üzerlerine namaz kılınmaz. Fakat ortadan kaldırıldıktan sonra öldürüldükleri takdirde yıkanır ve üzerlerine namaz kılınır. Recim (taşla öldürülme cezası) ile veya kısas yolu ile öldürülenlerin de cenazeleri yıkanır ve üzerlerine namaz kılınır.

581- İrtidat ettiğinden (İslâm`dan çıktığından) dolayı öldürülen bir kimsenin cenaze namazı kılınamayacağı gibi, cesedi de ne İslâm mezarlığına ve ne de döndüğü millet mezarlığına gömülür. Boş bir arazide kazılacak bir çukura gömülür.

582- Bir müslümanın nikahında bulunan ehl-i kitabdan bir kadın, gebe olduğu halde ölse namazı kılınmaz; bunda icma vardır. Kabrine gelince, onun için ayrıca bir mezar yapmak ihtiyattır. Bir görüşe göre de, çocuğa uyularak İslam mezarlığına gömülür. Diğer bir görüşe göre de, çocuk henüz ondan bir cüz bulunduğu için, ana çocuğa bağlı olmadığından kendi milletine ait bir mezarlığa gömülür.

583- Müslümanlarla müslüman olmayanların cenazeleri birbirine karışık bir halde bulunsa, bakılır: Eğer müslümanlara mahsus bir işaret ve belirti varsa ona göre işlem yapılır. Bir alamet bulunmadığı taktirde, hepsi yıkanır ve müslümanlara niyet edilerek hepsinin üzerine namaz kılınır. Fakat gayri müslimler çok bulunursa, yalnız yıkanırlar, hiç birinin üzerine namaz kılınmaz. Çünkü çoğunlukta tüm hükmü vardır. Sayıları eşit olduğu zaman bir görüşe göre üzerlerine namaz kılınır, diğer bir görüşe göre kılınmaz. Gömülmeleri işine gelince, bu da ihtilaflıdır. Bir rivayete göre bunlar ayrı bir mezarlığa gömülürler. Kabirleri yükseltilemez, düz yapılır.

584- Kimliği bilinmeyen bir kimse, İslâm yurdunda öldürülmüş bir halde bulunsa, bakılır: Eğer üzerinde bir nişan varsa ona göre işlem yapılır. Nişan yoksa, sahih olan bir görüşe göre, İslâm yurduna bağlı kalınarak yıkanıp üzerine namaz kılınır. Böylece İslâm ülkesi sayılmayan yerde ölü olarak bulunan kimse de, müslüman olduğuna dair bir nişanı olmayınca, bulunduğu yere bağlı kılınarak gayri müslim sayılır.

585- Cenaze namazını kıldıracak imamın, buluğa ermiş ve akıl sahibi olması şarttır. Diğer namazları bozan şeyler, cenaze namazını da bozar.

586- Ölünün alnına veya sargısına veya kefenine, kendisinin iman üzere, ezeli ahd üzerinde sabit olduğuna dair "Ahidname" denilen bazı mukaddes kelimeler yazılması takdirinde Yüce Allah`ın mağfiretine kavuşulacağı umulur, denilmiştir. Fakat kelime-i tevhid gibi mübarek kelimelerin mezar içinde kalıp zamanla çiğnenmesi veya cenazeden akacak sıvılar içinde kalması düşüncesi ile yapılması benimsenmemektedir.

Ölü yıkandıktan sonra, kefenlenmeden önce alnına mürekkeble değil de, yalnız şehadet parmağı ile: "Bismillahirrahmanirrahîm" ve göğsü üzerine de: "La ilâhe illallah" yazılması daha uygun görülmüştür.

587- Cenazeyi teşyi` etmek (arkasından mezara kadar takip etmek) sünnettir. Bunda büyük sevab vardır. Öyle ki, akraba veya komşulardan veya iyi halleri bilinmiş zatlardan olan bir cenazeyi takip etmek, nafile ibadetten daha faziletlidir; değilse nafileler daha faziletlidir.

588- Hazırlanmış olan cenazeleri bir an önce götürüp kabirlerine gömmek iyidir. Cuma günü sabahleyin hazırlanmış olan bir cenazeyi, cemaati çok olsun diye cuma namazından sonraya bırakmak mekruhtur. Ancak cuma namazının kaçırılması korkusu ile yapılabilir. Bayram namazı vaktinde hazırlanmış olan bir cenazenin namazı da, bayram namazından sonra hutbeden önce kılınır.

589- Cenazenin taşınmasında sünnet olan, dört kimsenin dört taraftan onu yüklenmesidir. Her tarafından on adım kadar yüklenmek müstahabdır ki, hepsi kırk adım eder. Bunun büyük sevabı vardır. Şöyle ki: Bir müslüman cenazeyi önce ön tarafından sağ omuzuna, sonra ayak tarafından sağ omuzuna alır. Sonra ön tarafından sol omuzuna, daha sonra da ayak tarafından sol omuzuna yüklenir. Böylece her birinde on adım yürür. Uygun olan budur.

590- Cenazeleri omuzlarda taşıyarak kabirlerine kadar götürmek, onların haklarında gösterilen en büyük hürmet ve saygı nişanıdır. Böyle bir hareket, insanlığın şeref ve kıymetini gösteren bir davranıştır. Bir insanı eşya taşır gibi, ahiret evinin kapısına kadar götürmek, insanın duyarlı kalbini incitebilir. Bunun için bir zaruret olmadıkça, cenazeyi arkaya almak veya hayvan ve arabaya yüklemek mekruhtur. Cenaze sarsıntı verilmeksizin omuzlar üzerinde çabukça taşınmalıdır. Çocuk olan bir cenazenin de, el üstünde götürülmesi, hayvan üzerine yükletilmesinden daha iyidir. Çocuk cenazesini tek bir kişinin yaya veya binitli olarak eli üzerinde götürmesinde bir sakınca yoktur.

591- Cenazeyi takip edenler, cenazenin arkasından yürümelidir. Faziletli olan budur. Bununla beraber önünden yürümekte de kerahet yoktur. Cenazeyi yaya olarak takip etmek, binitli olarak takip etmekden daha faziletlidir. Binitli olan, cemaata eziyet vermemek için arkadan yürür. Çok ilerden de yürüyebilir.

592- Cenazeyi takip edenler, hayatın sonunu düşünmeli, tevazu içinde bulunmalıdırlar. Uygun olan budur. Bunların gülüp konuşmaları, dünya laflarına dalmaları doğru olmaz. Öyle ki, zikir etmek veya Kur`an okumakla sesi yükseltmek bile tahrimen mekruhtur.

593- Cenazeleri buhur kokuları, gürültü ve iniltilerle takip (teşyi) etmek mekruhtur. Cenazeyi takip edenler, bu gibi şeyleri engellemelidirler. Ancak bunu yapamazlarsa geri de dönmezler.

(Hanbelilere göre, cenaze ile beraber hoş olmayan bir şey bulunur da, takip eden kimse bunu engellemekten aciz kalırsa, böyle bir cenazeyi takip etmesi haram olur. Çünkü bunda, günahı kabullenme vardır.)

594- Cenaze için göz yaşları dökerek ağlamakta ve kalben üzülerek kederlenmekte bir sakınca yoktur. Yeter ki, yersiz sözler söylenmesin. Cenaze için yüksek sesle ağlamak, yaka yırtmak, yüz tırmalamak, saç yolmak, dizlere vurmak gibi şeyler haramdır. Allah`ın takdirinde isyandır.

Bir ölü, aile ve akrabasının ağlamalarından dolayı kabrinde azab çekmez. Fakat onlara vasiyet etmişse çeker.

595- Cenazeyi takip edenler, onun namazı kılınmadan geri dönmemelidirler. Dönmek ihtiyacı olursa, cenaze sahibinin izni alınmalıdır. İyi hareket budur.

Hele cenazeyi takip eden müslümanlardan bir kısmı cenaze namazını kılarken, diğer bir kısmının seyirci kalması kadar acınacak ve garibsenecek bir davranış olamaz.

596- Cenaze için ayağa kalkmak, başka milletlere kendini benzetmek hükmünde olduğundan mekruhtur, yasaktır. Bir engel yoksa, ayağa kalkıp cenazeyi takip etmelidir. Kabirlerine götürülen cenazelere el kaldırıp selam vermek de hiç bir esasa bağlı değildir.

597- Kadınların cenazeleri takip etmeleri tahrimen mekruhtur. Bundan dolayı sevaba değil, günaha girmiş olurlar.

(*) "Allahümmeğfir lihayyina ve meyyitina ve şahidina ve ğalbina ve zekerine ve ünsane ve sağirina ve kebirina. Allahümme, men ahyeytehu minna feahyihi alelislam. Ve men teveffeytehu minna feteveffihi alel-iman ve husse hazelmeyyite birrevhi verrahati velmağfireti verrıdvan. Allahümme in kane muhsinen fezid fî ihsanihi ve in kâne müsî`en fetecavez anhü ve lakkıhi`l-emne vel-büşra velkeramete vel`zülfa. Birahmetike ya erhamerrahimîn!.."

Anlamı: "Allah`ım! Dirilerimizi, ölülerimizi, mevcut olanlarımızı, gaib olanlarımızı, erkeğimizi dişimizi, çocuklarımızı ve büyüklerimizi mağfiret buyur. Allah`ım! Bizden yaşattıklarnıı islam üzere yaşat, bizden öldürdüklerini de iman üzere öldür. Özellikle bu ölüyü kolaylığa, rahata, mağfirete ve rızana erdir.

Allah`ım! Eğer bu ölü muhsin ise (iyilik etmiş kimselerden ise) ihsanını artır. Eğer günahkar ise, onu bağışla, ona güven ile sevinç ve iyilik ver, onu rahmetine yakın kıl; ey merhamet edenlerin en merhametlisi!.."

(**) Allahümmec`alhü lena feretan. Allahümmec`alhü lena ecren ve zuhren. Allahümmec`alhü lena şafi`an müşeffe`a..."

Anlamı: "Allah`ım! Onu bize, önden gönderilmiş bir sevab sebebi kıl, onu bize bir hazırlık yap, onu bizlere bir şefaatçi ve şefaati kabul edilmiş yap."

(***) "Allahümmeğfir-lî ve lilmeyyiti ve li-sairi`l-müminine ve`l-müminât."

Anlamı: "Ey Allah`ım! Beni ve bu ölüyü ve diğer erkek ve kadın müminleri bağışla..."

Cenaze Kadinsa nasil niyet edilir?

- Niyet ederken ölünün erkek veya kadın, erkek çocuğu veya kız çocuğu olduğu belirtilir. Namazı kıldıran imam: "Niyet ettim Allah rızası için hazır olan cenaze namazını kılmaya (ölü erkek ise) şu erkek için duaya" diye niyet eder. Ölü kız çocuğu ise: "Şu kız çocuğu için duaya" denilir.

Kadınlar için cenaze namazı nasıl kılınır?

CENAZE NAMAZI NASIL KILINIR? Cenaze namazı kılmak için, cenazeye karşı ve kıbleye yönelik olarak saf bağlanır ve niyet edilir. İmam ve cemaat tekbir alarak ellerini bağlarlar “ve celle senâük” cümlesiyle birlikte “Sübhaneke”yi okurlar. Ardından, eller kaldırılmadan tekbir alınır ve “Salli-Bârik” duaları okunur.

Cenaze namazına nasıl niyet edilir Diyanet?

Cemâat da arkasında saf tutar. Cemâate ölünün erkek veya kadın olduğu duyurulur, ona göre niyet edilir. Yani “ Allâh için namaza, meyyit için duâya, er kişi (veya hâtun kişi) niyetine uydum hâzır olan imâma ” diye kalben niyet edip imamın arkasından tekbîr alınır.

Hatun kişi niyetine ne demek?

mümin kişilerin, cenaze nemâzı ifa etmeden evvel niyetini tanrıya belli etmesini sağlayan girizgâh.