Insan iradesi ve kader ile ilgili ayetler ve hadisler

Kader ve kazaya iman, her şeyin Allah'ın takdirine bağlı bulunduğuna işaret eden ayetlerin yanı sıra ilahi ilmin, olmuş ve olacak tüm varlık ve olayları kuşattığını belirten ayetlerde ısrarla vurgulanmıştır. Peki, kader ve kaza ile ilgili ayetler nelerdir? Kader ve kaza ile ilgili hadisler nelerdir? Diyanet’in İlmihal-1 “İman ve İbadetler” kitabında yer alan bilgilere göre, kader ve kaza ile ilgili ayet ve hadisler hakkında merak edilenleri derledik.

KADER VE KAZA İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER NELERDİR?

Kader ve kazâya iman, her şeyin Allah'ın takdirine bağlı bulunduğuna işaret eden âyetlerin yanı sıra ilâhî ilmin, olmuş ve olacak tüm varlık ve olayları kuşattığını belirten âyetlerde ısrarla vurgulanmıştır. Hz. Peygamber de bazı meşhur hadislerinde kadere imanı bir iman esası olarak açıklamıştır.

KADER KONUSU İLE İLGİLİ AYETLER NELERDİR?

"...O'nun katında her şey bir ölçü (miktar) iledir" (er-Ra'd 13/8). "...Her şeyi yaratıp ona bir nizam veren ve mukadderatını tayin eden Allah, yüceler yücesidir" (el-Furkan 25/2). "De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez..." (Tevbe 9/51). Bu âyetlerden başka Allah'ın her şeyin yaratıcısı olduğunu, dilediğini sapıklığa sevkedip, dilediğini hidayete erdirdiğini, insanlar arasında ölümü O'nun takdir ettiğini bildiren âyetler de (bk. ez-Zümer 39/62; es-Sâffât 37/96; el-A'râf 7/178; el-Vâkıa 56/60 vb.) kapsam açısından kâinatta her şeyin belli bir kadere bağlı bulunduğu, bunun da Allah Teâlâ tarafından belirlendiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Hz. Peygamber de Cibrîl hadisi diye bilinen hadiste açıklandığı gibi, kadere imanı iman esasları arasında saymıştır.

Insan iradesi ve kader ile ilgili ayetler ve hadisler

İMAN NEDİR?

Bu hadiste geçtiğine göre Cebrâil (a.s.) Peygamberimiz'e: – "İman nedir?" diye sormuş, o da:

– "Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, hayır ve şerriyle kadere inanmandır" cevabını vermiştir (bk. Müslim, "Îmân", 1; Ebû Dâvûd, "Sünnet", 15; İbn Mâce, "Mukaddime", 9). Kaderin bir ilâhî sır oluşunu ve insanlar tarafından gerçek anlamda çözülmesinin imkânsızlığını göz önünde bulunduran Hz. Peygamber kader konusunu tartışan ashabını uyararak şöyle buyurmuştur: "Siz bununla mı emrolundunuz? Veya ben bunun için mi peygamber olarak gönderildim? Şunu biliniz ki sizden önceki ümmetler bu tür tartışmalara başladıkları zaman helâk olmuşlardır. Böyle tartışmalara girmemelisiniz" (Tirmizî, "Kader", 1).

Al-i İmran Suresi, 145. ayet: Allah'ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiş bir yazıdır. Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz.

Al-i İmran Suresi, 154. ayet: Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Allah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır." Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı). Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

En'am Suresi, 2. ayet: Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun Katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.

En'am Suresi, 35. ayet: Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap). Eğer Allah dileseydi, onların tümünü hidayet üzere toplardı. Öyleyse sakın cahillerden olma.

Araf Suresi, 34. ayet: Her ümmet için bir ecel vardır. Onların ecelleri gelince, ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler (tam zamanında çökerler.)

Enfal Suresi, 68. ayet: Eğer Allah'ın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı, aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azap dokunurdu.

Yunus Suresi, 49. ayet: De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.

Hud Suresi, 6. ayet: Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın. Onun karar (yerleşik) yerini de ve geçici bulunduğu yeri de bilir. (Bunların) Tümü apaçık bir kitapta (yazılı)dır.

Hud Suresi, 8. ayet: Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa (veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka: "Onu alıkoyan nedir?" derler. Haberiniz olsun; onlara bunun geleceği gün, onlardan geri çevrilecek değildir ve alaya almakta oldukları şey de kendilerini çepeçevre kuşatacaktır.

Hud Suresi, 37. ayet: "Bizim gözetimimiz altında ve vahyimizle gemiyi imal et. Zulmedenler konusunda Bana hitapta bulunma. Çünkü onlar suda- boğulacaklardır."

Kader hangi ayette geçiyor?

Araf Suresi, 34. ayet: Her ümmet için bir ecel vardır. Onların ecelleri gelince, ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler (tam zamanında çökerler.)

İnsanın iradesi olması kader midir?

İki kısım kader vardır. Birincisi insanın iradesi dışında oluşan, ikincisi insanın iradesine bağlı olarak oluşan kaderdir. İnsan iradesinin etkili olmadığı kader, Allah'ın káinatta ve káinattaki olayların işleyişinde kurmuş olduğu düzendir ki buna Kuran'da sünnetullah (İlahi irade kanunları) denir.

İnsanın kaderi kendi elinde midir?

Bizler helal ve haram, iyilik ve kötülük, günah ve sevap konularında eylemlerimizden tam sorumluyuz. Bu noktalarda Rabbimiz bizi özgür kılmış ve özgür irademizle yapacaklarımızı yazmıştır. Zaten kaderimizin bu ayrıntılarından sorumluyuz.

Islama göre özgür irade var mıdır?

İslâm'da insan özgürlüğü problemi Kur'an'da bildirilen Allah'ın mutlak iradesi ve ilmiyle beraber ele alınmak durumundadır. Çünkü insanın varlığı bizatihi kendin- den olmayıp, onu yaratan Allah'a bağlıdır. İnsanın dünyaya gelişi de, dünyayı terk etmesi de Allah'ın iradesi ve ilmi dahilindedir.