Iş kazası ve meslek hastalığı tanımı tam olarak hangi kanunda yer alır

Özlem ÖZKILIÇ

Özlem Akademi AŞ. - Genel Müdür

Kimya Yük. Müh. - E. İş Başmüfettişi- A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı - E. İş Teftiş İst. Grp. Bşk. Yrd. - ASQ- Reliasoft Güvenilirlik Uzmanı

Executive Partner - A Class Occupational Safety - Labour Inspector -Labour Inspection Istanbul Group Vice President -ASQ- Reliasoft Reliability Expert

Senior Non-Key Expert - EuropeAid Turkey Project -Technical Assistance on Increasing the Implementation Capacity of the Seveso II Directive Tranning (EuropeAid130724/D/SER/TR)

Forum Media Group'dan yayınlanmış olan İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama Rehberi kitabım. Forum Media Almanya, İtalya, Fransa vb. ülkelerde faaliyetine devam etmesine rağmen Türkiye'de yayıncılık faaliyetlerine son verdi. Sürekli olarak bana mail ile ulaşan ve kitabımın güncellemesini takip eden İSG Uzmanları ellerindeki seti kuramadıklarını bana iletiyorlar. Ancak konu ile ilgili Almanya Merkez ile iletişime geçilmesi gerekmektedir, https://lnkd.in/d7p4sJa

Ben de mümkün olduğu kadar en azından kitabın belli bölümlerini ara ara sizlerle paylaşmaya karar verdim.

İş Kazası ve Meslek Hastalığı Tanımı

İş Kazası Tanımı

Kazanın tanımını çeşitli şekillerde verebiliriz. Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO) tarafından kaza kavramı “belirli bir zarar yada yaralanmaya neden olan, beklenmeyen, önceden planlamayan bir olay” olarak tanımlanmıştır.

Ancak genel olarak kaza; bir kasıt söz konusu olmaksızın, beklenmeyen ve sonucu istenilmeyen bir olayın ortaya çıkardığı önceden planlanmamış, çoğu kez kişisel yaralanmalara, makinelerin, araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan olay olarak tanımlanabilir.

İş kazaları sigortalıların işyerinde çalışması esnasında aniden meydana gelen ve derhal zarar verme potansiyeline sahip olaylardır. Mevzuatımıza baktığımızda ise “İş Kazası”nın tanımının yasalarımızda verilmemiş olduğunu görmekteyiz. İş hukukunu ilgilendiren mevzuatı incelediğimizde iş kazasının tanımından çok hangi durumların iş kazası olarak niteleneceğinin belirtildiğini görmekteyiz. Bir kazanın hangi hal, durum ve yerlerde olması durumunda iş kazası sayılacağı ile ilgili hukuki düzenleme 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinde yer almaktadır.

Yargıtay kararları incelendiğinde bir olayın yada kazalanma durumunun iş kazası olarak nitelenebilmesi için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinde belirtilen unsurlardan birinin bu olayı kapsaması gerektiği görüşünün kabul edildiği görülür. Bu maddeye göre iş kazası;

  • Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.)
  • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
  • Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılmakta olan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.)
  • Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında

meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.

Meslek Hastalığı Tanımı

Mesleki bir faaliyetin yürütümü ya da bazı işlerde sürekli çalışma sonucunda kişide, bu faaliyetlerle doğrudan bağlantılı hastalıklar meydana gelebilir. İşyerlerindeki çalışma koşulları veya çeşitli etkiler sonucu oluşan hastalıklardır. Hastalıkla, sağlık zararı arasında bir illiyet bağı yani neden sonuç ilişkisi mevcuttur. Sigortalıların yerine getirdikleri çalışma esnasında karşılaştıkları, üretimden kaynaklanan çeşitli etmenlerle sağlık durumlarının bozulması hali, “meslek hastalığı” olarak nitelenmektedir.

Meslek hastalıkları, çok kısa süre içinde ortaya çıkabildikleri gibi, iş kazalarından farklı olarak uzun zaman sürecinde de ortaya çıkabilmektedir. Bir sigortalıya meslek hastalığı tanısı konulabilmesi için en önemli ölçütler; o işçinin o işyerinde bir süre çalışmış olması ve bu süre zarfında işçinin sağlığını bozacak etkiye büyük ölçüde maruz kalması gerekliliğidir. Ancak yine de meslek hastalığı tanısının konulması yalnızca bir tek etmenin değil, birçok etmenin bir arada değerlendirilmesini gerektirmesi nedeniyle uzmanlık ve bilgi gerektiren bir durumdur.

Sigortalı çalışan bir kişide meydana gelen bir hastalığı meslek hastalığı olarak değerlendirebilmek için; sigortalının yapmakta olduğu işi dolayısıyla, iş gücüne zaman içerisinde ve tekrarlanan bir sebeple zarar veren bir olayın mevcut olması gerekmektedir.

Mevzuatımızda meslek hastalığının tanımlanması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesinde yapılmıştır. Bu maddeye göre; meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.

İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Bildirim Yükümlülüğü

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesi gereğince işverenler aşağıda sayılan sigortalıların iş kazalarını bildirmekle yükümlüdürler;

  • Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,
  • 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler, (Değişik: 17/4/2008-5754/3 md.)
  • Meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler, (Değişik: 17/4/2008-5754/3 md.)
  • Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış malûllerin sigortalı olarak çalışmaya başlamaları durumunda, (Değişik: 17/4/2008-5754/3 md.)
  • 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, sigortalı olmaları halinde, (Değişik: 17/4/2008-5754/3 md.)
  • Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler,

İşverenlerin iş kazasını, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur.

İş kazasının o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal bildirilmesi gerekmektedir. Bu maddede “kolluk kuvveti” ile kasdedilen jandarma veya polis anlamındadır. İşverenin işyerinin bulunduğu yerin yetkili karakoluna yada söz konusu yer jandarma bölgesi ise jandarma karakol komutanlığına bildirimde bulunması zorunluluktur.

Bilindiği üzere Sosyal Güvenlik Kurumu hastaneleri (eski SGK hastaneleri) Sağlık Bakanlığına devredilmiştir. Devir tarihine kadar işkazası sonucu işveren tarafından düzenlenen ve işkazası bölümünde gerekli bilgilerin yazılı olduğu vizite kağıdı ile muayene ve tedavi için Kurum sağlık tesislerine yapılan başvurular 506 sayılı Kanunun 27 nci maddesine göre Kuruma yapılmış sayılmakta idi. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirim için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesi iki ayrı durum için ayrım yapmıştır, buna göre;

  • Yukarıda madde madde sayılan sigortalı sayılanlar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, SGK Kurumuna en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde bildirim yapılmak zorundadır. İş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle kazaya uğramışsa, kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde bildirim yapılmak zorundadır.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre, hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve hastalıkların, işten ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıktığı taktirde o işten ileri gelmiş kabul edileceği hususu 26.05.1972 gün ve 7/4496 sayılı Kararnameyle yürürlüğe konulmuş olan “Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü” ile belirlenmekteydi. Ancak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesi gereğince hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenmiştir.

Sosyal Güvenlik Kurumu meslek hastalığının bildirimini de ikiye ayırmıştır, ayrıca bir de şarta bağlamış ve Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi ve kabul edilmesi durumunda;

  • Yukarıda sayılan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur.
  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle meslek hastalığına uğramışsa, kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur.

Bu yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir.

İş Kazası Ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu

Şayet işveren, işyerinde meydana gelen iş kazasını, sorumluluğunun yüksek olacağını düşünerek kasden saklamak maksadıyla SGK Kurumuna zamanında bildirmezse yada kuruma eksik veya yanlış bilgi verirse, bu 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 21. maddesi hükmü gereğince SGK Kurumunun uğrayacağı tüm zararlardan sorumlu tutulacaktır.

Eğer işyerinde meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı,

  • işverenin kastı sonucu meydana gelmişse ya da,
  • Sigortalıların sağlığını koruma veya iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse,

bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalı için yapılan harcamalar işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi ise dikkate alınır.

İşverene ödettirilecek harcamaların hesabında; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalı için yapılmış olan harcamalar veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı esas alınır.

İş kazasının, belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.

Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen meslek hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.

İş Kazasının Soruşturulması

İşyerlerinde meydana gelen iş kazaları ayrı durumlar açısından iki kurum tarafından soruşturulur. İşverenlik tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ve ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'ne iş kazasının bildiriminde bulunulması neticesinde eğer iş kazası sonucunda yaralanma, uzuv kaybı veya ölüm meydana gelmişse; söz konusu iş kazası, Sosyal Güvenlik Kurumu adına Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri (eski adı ile Sigorta Müfettişleri) ve Çalışma Bakanlığı İş Müfettişlerince soruşturulur.

Ancak iki müfettişlik açısından da bildirilen her iş kazası soruşturulur gibi bir zorunluluk yoktur. Uygulamada, genellikle ölüm ya da sakatlıkla sonuçlanan veya kuşkulu görülen veyahut üçüncü kişilerin ve işverenin sorumluluğunu gerektiren iş kazası olaylarının soruşturulması yapılmaktadır.

Bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için SGK Kanunu’nun 13. maddesi hükmü gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılır.

Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.

İş kazasını meydana getiren hususların incelenmesi, mevzuata aykırılıkların tespit edilmesi ve bir daha bu türlü bir kazanın işyerinde meydana gelmemesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi ve kazanın meydana gelmesinde kazalı işçinin, işverenin veya işveren vekillerinin yada üçüncü kişilerin sorumluluğunun belirlenmesi açısından da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişleri tarafından soruşturma yürütülür.

Meslek Hastalığının Soruşturulması

İşyerlerinde meydana gelen meslek hastalıkları, ayrı durumlar açısından aynı iş kazası incelemesinde olduğu gibi iki kurum tarafından soruşturulur. İşverenlik tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ve ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'ne meslek hastalığı’nın bildiriminde bulunulması neticesinde eğer meslek hastalığı sonucunda bir rahatsızlık, iş göremezlik yada ölüm meydana gelmişse; söz konusu meslek hastalığı, Sosyal Güvenlik Kurumu adına Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri (eski adı ile Sigorta Müfettişleri) ve Çalışma Bakanlığı İş Müfettişlerince soruşturulur.

Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;

  • Sosyal Güvenlik Kurumunca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi,
  • Sosyal Güvenlik Kurumunca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi,

sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.

Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır.

Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesi gereğince meslek hastalığı ile ilgili incelemeler, Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.

Meslek hastalığını meydana getiren hususların incelenmesi, mevzuata aykırılıkların tespit edilmesi ve bir daha bu türlü bir rahatsızlanmanın işyerinde meydana gelmemesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi ve meslek hastalığının meydana gelmesinde sigortalının, işverenin veya işveren vekillerinin yada üçüncü kişilerin sorumluluğunun belirlenmesi açısından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişleri tarafından soruşturma yürütülür.

İş kazası ve meslek hastalığı tanımı tam olarak hangi konuda yer alır?

Meslek hastalığının tanımı 5510 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yapılmıştır. Maddeye göre “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.”

İş kazası ve meslek hastalıkları hangi Kanun çerçevesinde değerlendirilir?

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleriyle getirilen işveren, üçüncü şahıslar ve sigortalıların sorumluluğu ile peşin sermaye değerlerinin hesaplanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek ...

6331 sayılı Kanuna göre iş kazası nedir?

6331 sayılı kanunun 3/1-g maddesinde düzenlen iş kazası ise şu şekildedir: ” İş kazası, İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı,” şeklinde ifade edilmiştir.

İş kazası hangi Kanun kapsamında incelenir?

İş kazası, 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre İş Kazası, Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan hal ve durumları sonucunda meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen yada ruhen özre uğratan olay olarak tanımlanmıştır.